İyi okullarda okusun, çalışkan olsun, sağlıklı olsun, efendi hanfendi olsun, evde her söz dinlensin, aslında bu soruyu sorarken hiç düşündünüz mü? Çocukluğumuz nasıldı? Neler istedik ve istediler ne şartlarda yaşadık aslında çocukluğumuzda yaşayamadığımız şeyleri çocuklarımıza mal ediyoruz ve bekliyoruz beklentilerimiz gerçekleşmediği zaman öfkeli bir ebeveyn oluyoruz. Aslında çocuklarımız bir birey farklı yetenekleri doğrultusunda yardımcı olmalıyız. Başarı düşüklüğü yaşayan çocuklarda öncellikle çocuklardan çok anne babaya odaklanmalı, nasıl çocukluk dönemi geçirmiş, hangi sosyal alanda büyümüş, aile , toplum vs içsel ve dışsal etkenlere bakılıp gözlem yapılmalı. Daha sonrada öğretmenler vs... sonra çocuktaki yaşanmış sorunlara bakılmalıdır. Burada ana kaynak anne ve babadır. Buna ek olarak ailede sevgisizlik, aile içi şiddet çocuklara kötü davranış çocuk istismarı çocuklarda psikolojik sorunlarla birlikte öğrenim geriliği yapmakta çocukları ya daha hırçın, saldırgan, sinirli yada tam tersi içine kapanıklık, güven eksikliği, odaklanma sorunu, yanlızlık, okul çağında arkadaşlık kurmada zorluk, uygunsuz davranışlar, bağımlılık, iletişim sorunları gibi birçok problemi getirir. Düşük başarı gösteren çocuk gelişim yönünden kısıtlanmış, öğrenme güçlüğü olduğu için cezalandırılmıştır. Bu çocukların başarıları düşüktür. Burada bize düşen görev öncellikle kendimizin farkına varmamız, çocuklarımızın bir birey olduğunu unutmamız çocuklarımıza sevgi ve şevkati yeterli şekilde aktarmamız tercihlerine saygı göstermemiz unutmayın, bir zamanlar bizde çocuktuk..
Kadınlar var el üstünde kadınlar var, öfkeye şiddete uğramış mağdur... Peki nasıl oluyorda bir hayvanı bir bitkiyi bile inciltemezken kadına yapılmış insanlık dışı akla hayale gelmeyecek şiddet nasıl psikolojidir?
Atalardan gelen davranışlar yada çoçuklukta yaşanmış travmalar hayatımızı nasıl etkiler?Bastarılmış gizli öfke, kin, kızgınlıklar, kıskançlıklar, hırsla yoğrulmuş duygu ve sevgi görmemiş anne babadan uzak duran insanların kadınına nasıl değer verebilir? Sevgi görmeyen nasıl sevgi verebilir ki, atalardan gelen kalıplar bazen bize katlanarak davranış mirasımızı oluşturmakta ve farkına bile varmadığımız öfke hırs, kin vs... gibi duygular bu mirasın mebalini bedenen zayıf kişilere şiddetle zulüm etmeye çalışırız ki içimizdeki öfkeyi bir parça bastıralım. Bu atalardan gelen olumsuz miras duyguları ne yapar? Ne yapar biliyormusunuz? Yeni şiddetler öfkeler filizlenir çicek açar gibi bir duygu diğer bir duyguyu tetikler ve çoğalır. Örneğin; ailede babanın anneye şiddetini ele alırsak çocuğun yaşadığı travma ile kız çocuklarında erkeklere öfke, güvensizlik, bağımlılık, bağlanma bozuluğu, ölüm korkusu,ilişki bozukluğu, asosyallik, erkek çocuklarında ise kendine öfke, güvensizlik, şiddet eğilimi, erkekliğini red etme, bağımlılık, asosyallik , ölüm korkusu yer alır. Sonuç olarak ruhsal ve bedensel olarak sağlıksız bir toplum oluşur. Umarım bunları fark edip kalıplarımızı kırarız. Bir kadının erkeğine bir erkeğin kadınına her zaman ihtiyacı vardır. Ön önemliside çocuklarımızın sağlıklı bir anneye ve babaya ihtiyacı var ki bir sonraki nesil bizden gördükleri davranış kalıplarını devam ettireceklerini düşünürsek. Birbirimize sevgi ve saygı göstereceğimiz sevgi,saygı dolu sağlıklı bir dünya diliyorum.
Sevgiyle ve Saygıyla Kalın...
Nil Tavelli
İyi okullarda okusun, çalışkan olsun, sağlıklı olsun, efendi hanfendi olsun, evde her söz dinlensin, aslında bu soruyu sorarken hiç düşündünüz mü? Çocukluğumuz nasıldı? Neler istedik ve istediler ne şartlarda yaşadık aslında çocukluğumuzda yaşayamadığımız şeyleri çocuklarımıza mal ediyoruz ve bekliyoruz beklentilerimiz gerçekleşmediği zaman öfkeli bir ebeveyn oluyoruz. Aslında çocuklarımız bir birey farklı yetenekleri doğrultusunda yardımcı olmalıyız. Başarı düşüklüğü yaşayan çocuklarda öncellikle çocuklardan çok anne babaya odaklanmalı, nasıl çocukluk dönemi geçirmiş, hangi sosyal alanda büyümüş, aile , toplum vs içsel ve dışsal etkenlere bakılıp gözlem yapılmalı. Daha sonrada öğretmenler vs... sonra çocuktaki yaşanmış sorunlara bakılmalıdır. Burada ana kaynak anne ve babadır. Buna ek olarak ailede sevgisizlik, aile içi şiddet çocuklara kötü davranış çocuk istismarı çocuklarda psikolojik sorunlarla birlikte öğrenim geriliği yapmakta çocukları ya daha hırçın, saldırgan, sinirli yada tam tersi içine kapanıklık, güven eksikliği, odaklanma sorunu, yanlızlık, okul çağında arkadaşlık kurmada zorluk, uygunsuz davranışlar, bağımlılık, iletişim sorunları gibi birçok problemi getirir. Düşük başarı gösteren çocuk gelişim yönünden kısıtlanmış, öğrenme güçlüğü olduğu için cezalandırılmıştır. Bu çocukların başarıları düşüktür. Burada bize düşen görev öncellikle kendimizin farkına varmamız, çocuklarımızın bir birey olduğunu unutmamız çocuklarımıza sevgi ve şevkati yeterli şekilde aktarmamız tercihlerine saygı göstermemiz unutmayın, bir zamanlar bizde çocuktuk..
Kadınlar var el üstünde kadınlar var, öfkeye şiddete uğramış mağdur... Peki nasıl oluyorda bir hayvanı bir bitkiyi bile inciltemezken kadına yapılmış insanlık dışı akla hayale gelmeyecek şiddet nasıl psikolojidir?
Atalardan gelen davranışlar yada çoçuklukta yaşanmış travmalar hayatımızı nasıl etkiler?Bastarılmış gizli öfke, kin, kızgınlıklar, kıskançlıklar, hırsla yoğrulmuş duygu ve sevgi görmemiş anne babadan uzak duran insanların kadınına nasıl değer verebilir? Sevgi görmeyen nasıl sevgi verebilir ki, atalardan gelen kalıplar bazen bize katlanarak davranış mirasımızı oluşturmakta ve farkına bile varmadığımız öfke hırs, kin vs... gibi duygular bu mirasın mebalini bedenen zayıf kişilere şiddetle zulüm etmeye çalışırız ki içimizdeki öfkeyi bir parça bastıralım. Bu atalardan gelen olumsuz miras duyguları ne yapar? Ne yapar biliyormusunuz? Yeni şiddetler öfkeler filizlenir çicek açar gibi bir duygu diğer bir duyguyu tetikler ve çoğalır. Örneğin; ailede babanın anneye şiddetini ele alırsak çocuğun yaşadığı travma ile kız çocuklarında erkeklere öfke, güvensizlik, bağımlılık, bağlanma bozuluğu, ölüm korkusu,ilişki bozukluğu, asosyallik, erkek çocuklarında ise kendine öfke, güvensizlik, şiddet eğilimi, erkekliğini red etme, bağımlılık, asosyallik , ölüm korkusu yer alır. Sonuç olarak ruhsal ve bedensel olarak sağlıksız bir toplum oluşur. Umarım bunları fark edip kalıplarımızı kırarız. Bir kadının erkeğine bir erkeğin kadınına her zaman ihtiyacı vardır. Ön önemliside çocuklarımızın sağlıklı bir anneye ve babaya ihtiyacı var ki bir sonraki nesil bizden gördükleri davranış kalıplarını devam ettireceklerini düşünürsek. Birbirimize sevgi ve saygı göstereceğimiz sevgi,saygı dolu sağlıklı bir dünya diliyorum.
Sevgiyle ve Saygıyla Kalın...
Nil Tavelli